Archives

Blog, İnsan Kaynakları

26 Yaşında Yaşlı İşsizler: İş Dünyasında “Yaş Farkı”

13 Şubat 2016

Türkiye’de iş dünyası için çok çabuk yaşlanırsınız. Hatta iş dünyasına girmeden bile yaşlanırsınız. Az ömürde çok yetenek biriktirmesi ile övülen “Y kuşağı” bile kendi içinde iş piyasası için hızla “geç kalmış” kategorisine geçiş yapıyor.

Bugün her iş ilanında yaş kriteri var ve bu kriterler arasında 26’yı da gördüğümde bu yazıyı yazmaya karar verdim…

Bir arkadaş, adı Muhittin, arkadaşları kısaca ona Muhit diyor ve o bundan rahatsız olmaktan vazgeçeli çok olmuş. Yaşı 26. 24 yaşında Star Doğu Teknik Üniversitesi’nden mezun olmuş. Bu üniversite ortalamanın çok üzerinde olmasa da fena bir okul olmamasıyla bilinir. Muhittin okulu bitirdiğinde kendisi gibi iki arkadaşıyla beraber yurt dışına gitmiş, Malezya’da bungee-jumping yapmış, Çin’de sushi yemiş, Pizza kulesini düşmesin diye tutarken poz vermiş. Az parayla çok yol yapmış. Gün gelmiş annesinin bizim oğlan eve gelmiyor yollara düştü ısrarına dayanamayıp geri dönmüş. Continue Reading…

Blog, Sinema

Kötü Kedi Şerafettin – Sinema Yorum

12 Şubat 2016

Film özellikle animasyon alanında bir çok tabuyu yıkıyor. Yabancı örneklerinden ayırt edilemeyecek düzeyde başarılı. Beyoğlu, Fındıkzade, Cihangir, Galata Kulesi harika resmedilmiş.

Filmin senaryosu ise Türk toplumunun bir nevi çekirdeğini temsil ettiği iddia edilen; umursamaz, argo konuşan, çoğunlukla kaba ama içten içe iyi bir insan olan kişilik tiplemesinin giydirildiği kedi, “Kötü Kedi Şerafettin” üzerine kurulu.

Şerafettin’in dostu Martı Rıza ve Fare Rıfkı ile birlikte kendilerini içinde buldukları macerayı izliyorsunuz. Çok sürükleyici ya da etkileyici denemez ama yetişkin animasyonu olarak izlenebilecek başarılı bir yapım. Continue Reading…

Blog, Düşünce

İyi Bir Lisenin “Hayati” Önemi

21 Ocak 2016

Geçtiğimiz hafta gündemine lise sınavlarına hazırlanan 13 yaşındaki bir kız çocuğunun intiharı damgasını vurmuştu. Konu hakkında çok fazla yazıldı çizildi. Kimi insanlar sistemi, kimi insanlar aileyi suçladı. Ailenin suçlanmasını çok anlamlı bulmuyorum. Hiç bir anne baba evladının ölesiye çalışmasını istemez.

Fakat bir gerçek var ki lise hakikaten hayati derecede önemli.

Olmaması gerekir ama öyle.

Sistem eleştirisinin her köşe başında yapıldığı bir ortamda lise önemli olmamalı. Ama eleştirileri yapanlar bizzat lisenin öneminin katlamaktan geri kalmıyorlar.

Konu hakkında önemli ve tek örneğim; kurumların çalışan seçerken gösterdikleri eğitim ve üniversite takıntısı. İyi ve hatta çok iyi bir üniversiteden mezun değilseniz işiniz zor. Continue Reading…

Blog, İş Dünyası

Kendini Kurum Zannetme Sendromu

14 Ocak 2016

İş hayatında yıllandıkça analizlerinizi genişletebiliyorsunuz. Hele ki inovatif çözümler sunmaya çalışan ve satış politikası olan bir İnsan Kaynakları şirketinde çalışıyorsanız çokça meseleye tanıklık etmek mümkün.

Üst üste edindiğim ve dinlediğim tecrübelerden bir çıkarımda bulundum ve bu yazıyı yazmaya karar verdim; özellikle marka olarak addedilen kurumların bazı çalışanlarında zamanla “kendini kurum zannetme” sendromu nüksedebiliyor.

Biraz daha açayım.

Örneğin; Türkiye’nin sayılı kurumlarından birine gittiniz. Randevu saatinde bir hata olduğunu fark ettiniz. Yönetici asistanına “hanımefendi randevu saati konusunda daha dikkatli olur musunuz?” dediniz. Son derece şık giyimli bakımlı asistandan el-cevap; “çok fazla işimiz var beyefendi oluyor işte” cevabı alabilirsiniz. (Önemli bir şirket sahibinin hatırasından) Continue Reading…