Archives

Blog, Düşünce

Matbaa ve Booking.com Sonuçları Benzer İki Hikâye

06 Nisan 2017

Johann Gutenberg ve çırağı Fust Mainz şehrinde 42 satırlık ilk İncil'i bastığında tarihler 1455 yılını gösteriyordu. Düşüncenin en önemli merhalesi olarak sayılan bu teknik gelişme etkisini şüphesiz zaman içerisinde gösterecekti. Teknolojik olarak modern matbaanın ortaya çıkması içinse, birkaç yüzyıl daha geçmeliydi.

İslam coğrafyasında 1500'lü yıllardan sonra "alim/bilgin" yetiştirme eksiğiyle paralel olarak birçok konuda "ileri gidememe" sorunu görüyoruz. Her ne kadar matbaadan, çalar saatten, matematikten, tıptan yola çıkarak geçmişimize övgüde bulunsak da bilimsel çalışmalar kişilerle sınırlı kalmış belirli ekoller oluşamamıştır.

Matbaa konusu ilkokulda genellikle bize "din üzerinden" bir gericilik refleksi olarak tanıtılsa da bu ideolojik açıklamanın yetersiz olduğunu biliyoruz. Bazı kaynaklarda "hattat loncasının" matbaanın yaygınlaşmasını geciktirmekte etkili olduğunu aktarılmakta. Tek bir sebeple meseleyi açıklamak mümkün değil; okumaya ve araştırmaya yatkın olmayan toplumsal karakterimiz bakmak daha aydınlatıcı olabilir.*

Continue Reading…

Blog, Edebiyat

Metruk Dükkân (Edebiyat Denemesi)

01 Nisan 2017

Bugün mahallemizde her gün yaptığım gibi -düne kadar terk edilmiş olan- metruk bir dükkânın önünden geçiyordum. Yenilenmiş. Camları belki 20 yıllık gazetelerle kaplıydı. Ara sıra geçerken durup okurdum, keyifli de olurdu. Her şeyin zaman karşısında ne kadar önemsizleştiğini, nelerin hararetle tartışılıp unutulduğunu ve kimlerin gözden sessizce kaybolduğunu günümüzle karşılaştırarak görürdüm.

Eski gazeteler tam bir hazine; şarkıcılar, futbolcular, siyasiler, ekonomiler, son teknoloji haberleri… Nereden geldiğimizi görmenin ve nereye kadar gidebileceğimizin ufak vesikaları.

Peki, bugüne kadar neden boş kalmış acaba burası?

Muhtemelen üzerine bir miras kavgası vardır ve miras kalan kardeşler aralarında anlaşamamıştır. Üç kardeş, babalarının malı üzerinde anlaşamayınca da terk edilmiş gibi kalmıştır mekân.

Continue Reading…

Blog, Düşünce

İnsan ve Mekân Bağına Kişisel Bir Bakış

18 Mart 2017

2016 benim için yıkım dolu bir yıldı.

Neden…

İstanbul Bahçelievler'de büyüdüm.

Fikret Yüzatlı İlköğretim Okulunda ilkokulu, Bahçelievler Lisesinde liseyi okudum. Bizim semtin bütün çocukları gibi Adnan Menderes Anadolu Lisesinin bahçesinde basketbol, futbol oynadık. Zaman zaman da biraz daha uzak Kazım Karabekir İlkokulunun bahçesinde eğlenirdik.

2016’da bu 4 okul da yıkıldı!

Bu mekanlarla muhabbetim şöyle kabaca 1994 – 2004 arasıydı diyebilirim.

Hala aynı bölgede oturuyorum.

Şehir veya ilçe değiştirme planım yok. Çocuklarımda aynı bölgede büyüsün istiyorum. Yıllanmış olmanın güveni veya kültürel muhafazakarlık bir sebep olabilir ama en temeldeki gerekçem; bölgeyi sevmek.

Continue Reading…

Blog, Kitap

Mutluluk Kürleri / Dr. Ümit Aktaş – Kitap Yorum

11 Mart 2017

Mutluluk Kürleri

Kendi adıma “sağlık” kitaplarına genel olarak ön yargılı bakıyorum. Genellikle “kilo verme” odaklı olan bu kitaplar okuyanlarından duyduğum kadarıyla sürdürülebilmesi çok zor diyetler ve yöntemler içeriyor.

“Sürdürülebilirlik” insan hayatında sadece diyet listeleriyle alakalı değildir. Kişinin karakteristiğini temsil eder. Örneğin; istediği halde sigarayı bırakamayan birisi dil öğrenmekte zorlanabilir. Veya “hazzı erteleme”* konusunda eksikleri olan birisinin yeni alışkanlıklar edinmekte diğer insanlara göre başarısız olma ihtimali fazladır.

Bütün bunlar temelden yani çocukluktan gelişen şeylerdir. O yüzden, “her istediğini veren” ebeveynlerin yetiştirdiği çocuklar günü geldiğinde bir şeylerden kolay vazgeçemez. Bu diyet programları için de geçerlidir.

Continue Reading…