Blog, Düşünce, Kitap

Homo Deus ve İnanç

13 Temmuz 2019

Bir süredir evrim hakkında kitap ve makaleler okuyorum. Mutlak anlamda konuyu öğrendim diyemem ama genel kültür seviyesini tamamladığımı düşünüyorum. Yaklaşık 20 farklı kaynaktan tahminen 1.000 sayfayı geçkin bir okuma oldu. Amacım tamamen zihnimi disiplinler arası çalıştırıp ayık tutmaktı. Daha önce de bu amaçla mimarlık hakkında benzer tarz okumalar yapmıştım ve oldukça keyifliydi. Tavsiye ederim.

Evrim hakkında okurken amacım, benimsemiş olduğum İslam inancının bilim karşısında “geçerliliğini” test etmek değildi. Yani okuyup okuyup en sonunda “ey evrim bak o kadar okudum ama beni ikna edemedin” deme gibi bir niyetim yoktu. Bu niyetle yola çıkıldığında zaten okumaya ihtiyaç duyulduğunu düşünüyorum.

İnanç meselesinin bilimle rekabet etmemesi gerektiğini söyleyerek konuya giriş yapabiliriz. Eğer kişinin içindeki inanç zayıflamışsa sonlanması için bilime hiç ihtiyacı yoktur. “Mantık” veya felsefe veya salt boşluk yoluyla da bir yerlere varılabilir; deyim yerindeyse dinden çıkılabilir. İnanç daha çok içsel, nam-ı diğer manevi bir olgu. İçerisinde bir miktar şüpheyi her an barındırır ve bu şüpheye rağmen inanmaya devam edildiğinde “iman” edilmiş olur. Bunun dışında deney ve gözlem ile bir tanrı sonucuna varmayı beklemek boşa kürek çekmek olur.

Modern insan açısından “inançlı olmak” ciddi bir paradigma değişimi yaşıyor. Sadece 200 yıl önce “Allah’ın takdiri” denilen konuların bugün bir suçlusu var. İklim değişikliği, devlet politikaları, kişisel hatalar, beslenme şekli ve hatta şeker diye liste uzayıp gidiyor. İnsanlar artık başlarına bir şey gelmemesi için kurban vermeyi, ibadet etmeyi değil; somut önlemleri konuşuyor.

Anadolu’da yaygın bir adet vardır. Hasta olanlar veya nazardan ötürü işleri ters gidenler bazı durumlarda okunarak rahatlatılır. “Okumak” şifa içeriği olan birtakım ayetler veya “okuyanın” bildiği bazı sure ve dualardan oluşur. Hatta giderayak suyu da okuyan hoca “okumanın” etkisini suya aktarmış olur. Hasta bu suyu içerek tedaviye devam edebilir. Bu akışın benim açımdan doğruluğuna gelince; bence bir sakıncası yok. Kimi insanlar samimi bir şekilde öncesine göre iyi bile hissedebilir. Ancak günümüzde en sağlam dindarlar bile şifayı doktorda arar. Hatta gidilen doktor tedavi etmekte yetersiz kalırsa başka bir doktora gidilir.

Doktordan doktora gitmenin dine zarar vermediği, ümidin yine “Allah’tan edildiği” sebepler için aracılık kurumunun işletildiği genel anlamda kabul gören bir yorum. Modern insan artık şundan neredeyse emin; sel ve depremler için dere yatağına ev yapılmadığında, sağlam zemine inşaat yapıldığında, şehirleşme düzgün planlandığında “cezalandırılma” amaçlı yollanan(!) Allah’tan gelen “uyarıların” can kaybıyla sonuçlanma ihtimali oldukça düşüktür.

Aslında insanın ölçülebilir ve önlenebilir teknik hatalarının sonucunda “uyarıların” bilim yoluyla “engellenmesi” dine zeval getirmez. Tam da bu konuda güzel bir ayet var;

Şüphe yok ki Allah, insanlara hiçbir suretle zulmetmez, fakat insanlar, kendi kendilerine zulmederler. (Yunus Suresi 44. Ayet)

Dinin veya inancın kişi üzerindeki gücünü sadece kendi arayışı belirleyebilir. İkinci, üçüncü uyaranlar sadece hazır ve istekli olanlar için etkilidir.

***

“Tanrının ölmesi” konulu felsefi çıkarımlar bilimsel gelişmelerden önce felsefe alanında ortaya çıkmıştır. Hatta Darwin iyi bir dindardır. Tıpkı kilise tarafından inançsızlık sebebiyle idam edilen; Galileo Galilei veya Giordano Bruno gibi…

Global araştırmalara göre günümüzde bilim insanlarının en az %51’i bir yaratıcının varlığına inanıyor. Bu oran gelişmiş ülkeler ekseninde incelendiğinde herhangi bir meslek grubunun inanç oranından çok da düşük değildir.

***

Homo Deus, Yuval Noah Harari’nin kitabı. İlk kitabı olan Homo Sapiens’in devamı niteliğinde. “Homo Deus” ifadesinin resmi literatürlerde bir karşılığı yok. Deus, Tanrı demek. Kitabın dip notuna göre yazarın buradan bir kelime oyunu var. Yazar, insanın Tanrı’nın yerine geçebileceğini ve bunu bilimle yapabileceğini düşünüyor. Kitabın temel argümanı hastalık, ölüm, doğal afet gibi Tanrı’dan geldiğine inanılan zorluk ve zorunlulukların insan tarafından çözüldükçe Tanrı’ya ihtiyacı kalmayacağı. Ruh ve bilinç ile ilgili konulara da yine bilimin “günü gelince” çözüm üreteceğine inanıyor.

Tüm bu “evrim” okumaları sırasında takıldığım bir nokta var. Popular Science dergisi dahil bütün çalışmalarda “sihirli dokunuş, bilinmeyen sebep, müthiş raslantı, doğa ananın lütfu” olarak karşımıza çıkan boşluk var. Hatta Homo Deus’da şu şekilde;

… Dünyamız bir dizi rastlantı sonucu ortaya çıkmış bir olayla meydana geldiğini, tarihin sadece, teknoloji siyaset ve toplumla değil aynı zamanda düşüncelerimiz korkularımız ve rüyalarımızla şekillendiğini unuturuz… (Sayfa 71)

Bence Home Deus’tan çok daha iyi bir eser olan aynı yazarın Sapiens kitabında da şu şekilde bir ifade var;

… Peki, bu iki milyon yıl boyunca insan beyninin evrimini sürdüren şey neydi? Dürüst olmak gerekirse bu sorunun cevabını bilmiyoruz… (Sayfa 22)

İki kitapta da “tesadüflerin olmadığı her şeyin sebep ve sonuçlara dayandığı” sebep ve sonuçların uygun zeminde yönetilebileceğini düşünen yazar “sihirli dokunuşa” inanıyor. Aynı “sihirli dokunuş” evrenin başlangıcını, “big-bang”i inceleyen çalışmalarda da var. İlk maddeyi ne harekete geçirdi?

Bir dizi rastlantı mı?

Fizikte mi, matematikte mi, biyoloji de mi?

Bu tutarsızlığı sezen metinlerde şu açıklamayı görmek mümkün; her şeyi çözen bilim günü geldiğinde rastlantı/dokunuş/mucizenin de kaynağı bulacaktır.

Samimiyetle söylüyorum belki de bilim her şeyi çözer.

Kim bilir…

Ömrümüz yeterse göreceğiz veya zaten Harari’ye göre bilim ölümün çaresini bulacak ve böylece ömrümüz her şeye yetecek…

Soru/cevap

Yazıyı yazmadan önce konuyu tartıştığım arkadaşlardan aklımda kalan bazı sorulara yazıya derinlik katması için eklediğim cevaplarım;

  • Bütün okumaların sonucunda sence evrimin hiç mi mantıklı tarafı yok?

Evrimin hem büyük oranda mantıklı hem de bilimsel olduğunu -benim onayıma ihtiyaç duymasa da- kabul ediyorum. Üzerine yapılacak çalışmaların bilim dünyasını çok daha ileri taşıyacağına da inancım var. Sadece inanç sahasına temas noktasını irdeliyorum.

  • Hem evrimci hem Müslüman olunur mu?

Bu konuda Caner Taslaman’ın kitabı bile var ve internetten erişilebiliyor. Kitabı detaylı okumadım ama kitap “olunabilir” havasında. En azından evrimin oluşması için gerekli şartların bir yaratıcıdan çıkması gerektiği mesajı net.

  • Evrim teorisi ilk çıktığında kimi Müslüman alimlerin buna destek verdiği doğru mu?

Biraz araştırma yapmak gerekir ama isim isim bilmesem de olduğunu biliyorum. Özellikle “insanın sudan yaratılması” noktasında bazı bağlamlar geliştirilmiş. Fakat “her şeyi bizden alan batı” evrim teorisini de bizden almış olabilir. Celal Şengör’ün bu konuda detaylı bir yazısı var.

  • Homo Deus, bir makine mı olacak?

Beklenti gelişmiş bir bilgisayar-ağı olacağı yönünde. Fütüristler bu konuda oldukça heyecanlı. Bu çağdan sonraki evrimin makineler üzerinden ilerleyeceği biyolojik olmayacağı düşünülüyor.

Web Okuma Listesi:

http://www.radikal.com.tr/yazarlar/mahfi-egilmez/kilise-ve-darwin-900801/

https://t24.com.tr/haber/darwin-dindar-ve-durust-bir-bilim-insaniydi,465753

http://www.atheistcensus.com/ – Ülke bazlı rapor üretilebiliyor.

http://www.canertaslaman.com/wp-content/uploads/2017/01/Bir-Mu%CC%88slu%CC%88man-Evrimci-Olabilir-mi_-SON.pdf

https://www.haberturk.com/yazarlar/celal-sengor-2466/1833876-evrim-teorisi-darwinden-cok-once-islam-alimlerinde-vardi

Kitaplar:

https://www.kitapyurdu.com/kitap/hayvanlardan-tanrilara-sapiens-amp–insan-turunun-kisa-bir-tarihi/361170.html&filter_name=hayvanlardan%20tanr%C4%B1lara%20sapiens

https://www.kitapyurdu.com/kitap/homo-deus-yarinin-kisa-bir-tarihi-/411039.html&filter_name=homo%20deus

https://www.kitapyurdu.com/kitap/tanri-yanilgisi/96709.html&filter_name=richard%20dawkins

https://www.kitapyurdu.com/kitap/incognito-amp-beynin-gizli-hayati/300389.html&filter_name=incognito

Safa Zengin Temmuz 2019

You Might Also Like

No Comments

Bir Cevap Yazın

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.

%d blogcu bunu beğendi: