Tam ağzıma götürecekken yere düştü.
Çikolatalı, çilekli pasta.
Aksi gibi çikolatalı kısmı düşen.
Pasta yere düşünce aklıma geldi. Şöyle bir geçmişe gidiverdim. 20’li yaşların ortasında günübirlik espriler dışında kimsenin yakışıklı saymadığı ama çirkin de demediği bir gençtim. Bugünkü aklım olsa en azından 30’u beklerdim ya hadi neyse. Görücü usulü oldu bizimkisi. Nerde o zamanlar ateşli flörtler, aşklar diyeceğim ama yaşım toplumun o muhafazakarlığını yaşayacak kadar da değil. Hemen hemen bütün arkadaşlarım severek evlendi ben görücü usulü.
Görücü usulünün bir avantajı var ki her şey hedefe yönelik. İlk gün veya en çok ikinci gün rota çizilir. Düzeni bozmadık aynen devam ettik. Çok az baş başa kaldık. Nişan hazırlıkları falan derken hatırlamıyorum ama sekiz on defa birbirimizi gördük. Mahallemize sadece bir defa geldi. Bizim Fahri’nin çay ocağında tabureye mendil serdi oturdu. Haklı tabii Fahri pis adam. Sakalları pek bir düzensiz, saç baş dağınık.
Continue Reading…
Son Yorumlar