Uzak Durulması Gereken 10 İnsan Tipi

Hepimiz ömrümüzü dünya denen sosyal ortam içerisinde harcıyoruz. Ödediğimiz bedele karşılık birtakım tecrübeler edinip bazı sonuçlara varıyoruz ve bunları unutmamak üzerine ayrı bir çaba gösteriyoruz. Amacımız, yaptığımız hataları yeniden yapmamak. Kendi adıma özellikle iş hayatındaki gözlemlerimden yola çıkarak 10 maddelik uzak durulması gereken insan tipleri derledim:

1. Sizi sizden çok düşünenler
Dünyadaki bütün kötülüklerinin başlangıç noktasının “bir insanın başka bir insanın iyiliğini düşünmesi sonucu” olduğunu söylerler. Haklılar mı acaba? Özellikle sonucunda geri atmanızı tavsiye eden sözüm ona düşünürlere dikkat. Hele ki düşüncesini hukuk veya aileye ilişkin argümanlarla destekliyorsa paranoyaklık hayat kurtarabilir. Kimse sizi sizden çok düşünemez. Yakın dostlar hariç geri kalan insanlar vazife çıkarıyordur, fazla ileri gitmemeliler.

2. Çok hızlı dostunuz olmaya çalışanlar
Bir dönün etrafınıza sorun; kaç dostları var arkadaşlarınızın? Üç; beş? Dostlar dışında çok iyi arkadaşlar ve sadece arkadaşlar gibi bir genel sınıflamalar olabilir. Özellikle iş hayatında dostluk imkansıza yakınsıyor. Dostluk beklentisini zamana yaymakta fayda var. Hızlı yaklaşan insanların uzaklaşması da hızlı ve kolay oluyor.

3. Zayıf yönleriniz için sizi sık sık teselli eden
“Yardım etmenin” nefsi en çok zorlayan tarafı “yardım edebilecek” durumda olmanın getirdiği egodur. Bu ego bazen sizin zor anlarınızda tatmin edilebilir. Zayıf yönleriniz konusunda dostlarınızla konuşun; dertleşin ama karşı taraf bunu sık sık gündeme getiriyor ve teselli hapı sunuyorsa bir düşünün.

4. Her fırsatta övgü öpücüğü konduran
O kadar da mükemmel değiliz. Samimi övgüler mutlak anlamda rekabetsiz ortamda ortaya çıkar. Durup dururken ve sürekli övgü aldığınız birileri varsa ortamdan çıkın biraz hava alın.

5. Çok zeki olduğunu düşünen
İnsanlar çok zeki olabilir. Ancak bunu sıklıkla ve gereksizce dile getirmek başka bir olay. Zeki olmak ve akıllı olmak arasındaki farkı iyi bilirseniz bu madde daha iyi anlaşılabilir.

6. Çok aptal olduğu belli olan
Cahil dostum olacağına akıllı düşmanım olsun sözü boş bir söz değil. Bir insana alenen aptal demek, amatörlük veya saygısızlık sayılabilir. İsteseniz de istemeseniz de bilinçaltınız bu tanımlamayı yapıyor. Size sadece sonuçları dikkate almak kalıyor.

7. Kendini çok öven
Çok zeki maddesine benziyor ama arada fark var. Çok zeki olduğunu düşünen insanların nispeten bir stratejisi olabilir. Ama “çok öven” övgüye deli gibi muhtaçtır. Sizden bekler, beklediğini alamazsa kendi pişirir kendi yer. Bu girdap içerisinde bulunmak istemeyebilirsiniz.

8. Sürekli haklı ve başarılı olan
Salgın gibi yayılan kişilik tipi diyebilirim. Bu tip insanlar anlatır anlatır ve sonunda mutlaka başarısız olmuştur ama sebep dış güçlerdir; iş bilmez ortaklardır. Kişi, her zaman haklıdır ve başarısızlık onun için sadece bir duraktır. Bu insanların hayatının tamamı bahse konu duraklardır. Başarısız insanları dışlamayın, özümüzde hepimiz başarısızız. Ancak sürekli haklı da olamayız…

9. Dünyayı kurtarmasına ramak kalmış
Siyasi rüzgarın içerisinde zihni soğuk alan arkadaşlarda yaygındır. Çünkü dünyayı kurtarma hedefi, günde 10 sayfa kitap okuma hedefinden çok daha konforlu ve prestijlidir. Dünyayı kurtaracak arkadaşlarımıza dua edebiliriz. Umarım başarırlar.

10. Kendisine yol gösterme misyonu yüklediğini ilan eden
Bu arkadaşları çok cesur buluyorum ve saygı gösteriyorum. İddiaya bakar mısınız: “Yol gösterici!” Sıklıkla şu cümleleri duyabilirsiniz yol göstericilerin ağızlarından; şunların elinden tutmalı, bunlara kol kanat germek lazım, şu arkadaş da çok yanlış yolda bir el atsak mı? Kastedilen her zaman yetim öksüz veya yardıma muhtaç çocuklar değildir. Genelde öğrenciler, gençler, yeni mezunlar, girişimciler gibi belirli bir geri bildirim değeri olan kitlelerdir. Günlük hayatta “yol gösterici” insanlarımız olabilir. Bunları dinlemek de caizdir. Ancak “son 2 koltuk yol gösteriyorum!” mealinden avaz avaz bağıran biri varsa uzak durmak şart.

On maddede günlük hayatta karşılaştığımız insan tiplerini saymış gibi olduk denebilir. Olay paranoyak olup kimseye güvenmemek değil. İnsanın özünde güven vardır; yarın sabah uyanacağımıza güvenmemiz bile son derece belirsiz bir ihtimale bağlanmaktır. Burada dikkat çekmek istediğim konu “network” çağında, tıpkı bilgi gibi insanlar da çok hızlı hareket ediyor ve birbirini tüketiyor. Bu tüketim sırasında oluşan kimi durumlar bir sahne sonrasının habercisidir. Bu denememi bir erken uyarı sistemi gibi okuyabilirsiniz.